DÜNYA PANDEMİDEN KURTULMAK İSTİYOR MU?

Bu da nasıl soru böyle dediğinizi duyar gibiyim.
Dünyaya bu kadar sıkıntı yaratan salgından kurtulmayı herkes ister tabii ki diye düşünüyorsanız bu yazıyı okumadan karar vermeyin.
Yeni milenyum, yani 2000 ile başlayan bin yıl bize küreselciliğin (globalizmin) zirvesi yaşanacak diye anlatıldı hep. Dünya artık küçük bir ülke gibi olacaktı. Zaten 1990’larda sosyalist dünya yıkılmış ve artık küresel kapitalizm tüm dünyaya hakim olmuştu. Dünya tek merkezden olmasa bile tek güdülenmeyle, yani kapitalizmin evrensel kapsayıcılığını harekete geçirebilecek etkenlerle tek elden ve tek düşünceyle yönetilebilecekti.
ABD’de 2008 seçimlerinde Baracak Obama’nın seçilmesi ile birlikte, acaba dünya üzerinde bir demokratikleşme dalgası eser mi, küresel bir toparlanma mümkün olur mu düşünceleri, 2010’da başlayan Arap Baharı’nın hüsranı ile son bulmuştur. ABD ve demokratikleşme kelimelerinin birbiri ile yan yana gelmesinin ancak bir tesadüf olabileceği anlaşılmıştır.
Oysa tüm dünya pandemi belası ile uğraşırken, küresel büyük bir güce gerçekten büyük bir ihtiyaç vardır.
Şu anda tüm dünyanın dileği etkin bir aşıya kolaylıkla ulaşabilmek ve tüm nüfusu aşılayabilmektir. Aşının 28 gün aralıklı olarak iki doz yapılması gerekmektedir. Koruyuculuk süresi 6 aydır. Dolayısıyla 6 ayda bir tekrarlanması gereklidir. 6 ayda bir kişi başı 2 doz. Yani nüfusun 2 katı kadar aşının 6 ayda bir temin edilmesi tüm ülkelerin önünde acı bir reçete olarak durmaktadır.
Biontech-Pfizer aşısının AB’ye 15,5 Euro, ABD’ye 19,5 Euro’dan satılacağı açıklandı. AB aşının geliştirilmesinde katkıda bulunduğu için ucuza alma hakkına kavuşmuş. Pfizer CEO’su aşının ücretinin ülkelere göre değişkenlik gösterebileceğini söylemiş. Neye göre değişkenlik olacağını açıklamamış. Parası olmayan ülkelere bedava verilecek mi? Tabii ki hayır.
Bir haberde çıkan aşı ücretleri ise şöyie;
Biontech / Pfizer: 50 – 74 dolar
Moderna: 39 dolar
Oxford / Astra Zeneca: 6 dolar
Sputnik V: 20 dolar
Sinovac / Coronavac: 60 dolar
Çok iyi bir anlaşma yaptık ve aşıyı 40 dolardan satın aldığımızı düşünüp Türkiye için hesap edelim. Bizim 60 milyon nüfusa bu aşıyı yapmamız lazım diyor uzmanlar. O zaman, 6 aylık periyodda ikişer dozdan 120 milyon adet aşıya ihtiyacımız var. Demek ki 4 milyar 800 milyon dolar 6 ayda, bir yılda ise 9 milyar 600 milyon dolar aşıya harcamamız gerek. Dağıtımı, nakliyesi v.s. 10 milyar dolar.
Diyelim ki biz yılda 10 milyar doları verebiliriz. Peki daha fakir ülkeler ne yapacak? Her yıl bu kadar parayı ödeyip alamayacak birçok ülke var dünyada. Dünya onlara sınırlarını mı kapatacak? Bu ülkelere hiç gidilmeyecek mi? Bu ülkelerin tüm dünyadan izole olması, günümüzün küreselleşen dünyasında mümkün müdür? Avrupalı, Amerikalı turistler Seyşeller’e, Maldivler’e veya Kenya’nın savanalarına gitmeyecekse bu nasıl global bir dünya olacak?
BM ve onun bu konudaki alt birimi olan Dünya Sağlık Örgütü ne yazık ki tüm dünyada etkin olarak pandemiyi yönetecek yetkilere sahip değil. İşin özünde Dünya Sağlık Örgütü’nün, küreselleşen dünyamızda, aşıların lisans hakkını alıp bizzat kendi kontrolü altında tüm dünyada üretimini ve dağıtılmasını sağlaması en doğrusuydu. Bu salgın dünya çapında etkili olduğuna göre çözümü de dünya çapında olmalıdır. Parası olmayan ülkelere aşı ücretsiz olarak temin edilmelidir. Bazı ülkelerin sadece kendini kurtarmayı düşünen uygulamaları yüzünden dünya bu bela ile daha çok uğraşmak zorunda kalacak. Parası olan birkaç ülkenin parayı bastırıp ihtiyaçlarından daha fazla aşı aldığını okuyoruz ne yazık ki. Bu dünyada sınırlarını kapatıp tek başlarına mı yaşayacaklar? Diğer ülkelerle ticareti de yasaklayacaklar mı?
Tüm dünyada bugün itibariyle 2 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan bir salgının durdurulması için gereken aşıdan para kazanmak nasıl izah edilebilir? Sermaye dünyası Pfizer ve Biontech firmalarının borsa rakamlarına kitlenmiş durumda. Neredeyse bu salgın devam etsin ki firmaların kârları ve borsa değerleri düşmesin derdindeler. Aman yatırımcılar zarar etmesin. Bir yandan insanlar ölebilir, sorun değil… Burada uluslararası yatırımcıların kârları varken birkaç milyon daha insan ölmüş, ne önemi var???
Biontech firmasının sahipleri Uğur Şahin ve Özlem Türeci bu aşıyı bulduklarında, aşının ARGE masrafları ve lisans bedeli olarak bir bedel saptasalar ve bu bedelin ödenmesi karşılığında lisans hakkını DSÖ’ye (Dünya Sağlık Örgütü) devretselerdi, DSÖ de tüm ilaç fabrikalarında bu aşının üretilmesi iznini verseydi, şu anda bütün dünya bu aşıya kolaylıkla kavuşmuş ve nüfuslarının önemli bir çoğu aşılanmıştı. Bu sayede pandemi yenilebilirdi. Diğer aşı üreticileri için de geçerli bu öneri ne yazık ki hiçbiri tarafından uygulanmadı ve küresel kapitalizmin egemen olduğu dünyada insanlık yine kaybetti.
ABD’de yeni başkan Joe Biden 20 ocakta göreve başlayacak. Pandemi ile mücadele için 1,9 trilyon dolarlık yardım paketi uygulayacağını açıklamış. Haber aşağıda;
Bu rakam, yani 1,9 trilyon dolar sadece ABD halkına dağıtılacak yardım miktarıymış. Bu kadar büyük bir kaynak tüm dünyadan pandemiyi ortadan kaldırmaya yeter de artar bile.
Evet, sadece istensin, bu para ile dünyadan pandemi silip atılabilir.
Biontech’in şu andaki toplam değeri 30 milyar dolarmış. Haberi burada;
30 milyar dolar sadece koronavirüs aşısı değil tüm Biontech firmasının değeri olmasına rağmen biz sadece koronavirüs aşısının lisans hakkını bu rakama aldığımızı düşünelim. Bundan sonraki çalışmaları, özellikle koronavirüse karşı bir ilaç araştırmasında bulunması için de Biontech’e 20 milyar dolar daha versin ABD. Toplam 50 milyar dolar ödenmiş oldu. Geriye 1 trilyon 850 milyar dolar kaldı. Aşının lisans hakkını DSÖ’ye versin. Aşının üretilmesi için de 850 milyar dolar harcasa geriye yine de 1 trilyon dolar kalacak. Onu da kendi halkına dağıtsın isterse. Aşının tüm dünyadaki ilaç firmalarında üretilmesinin etkinliği düşünülürse pandemiyi sona erdirmek işten bile değil aslında.
Bütün soru şu: Dünyanın küresel etki merkezleri pandemiyi yenmek, koronavirüsten tamamiyle kurtulmak istiyor mu?
Dünyanın küreselleşmesi, tüm dünyayı etkisi alan böyle bir salgından kurtulması için insanlık adına önemli bir fırsattı. Ama anlaşılan küreselleşme sadece paranın egemenliği için kullanılmaya devam edilecek, insanlığın ortak geleceği için değil. İnsanlık böyle bir salgınla mücadele etmeye devam ederken birileri parasına para katmaya, kârlarının hesabını yapmaya devam edecek…
Murat Moralı / İzmir, 18 Ocak 2021