İçeriğe geç

SİDNEY – AVUSTRALYA, 2. Bölüm (Aralık 2019 – Mart 2020) (Sydney – Australia Part:2, Dec. 2019 – March 2020)

Artık merkezin biraz dışına çıkalım ve şehrin değişik yerlerini keşfetmeye başlayalım. Şehri gezerken toplu ulaşım hakkında da bilgi verelim.

SİDNEY’DE TOPLU ULAŞIM

Sidney’de toplu ulaşım başarıyla çözülmüş. Merkezdeki metro banliyölere tren olarak devam ediyor. Oldukça yaygın bir ağ ile tüm şehir neredeyse kapsanmış vaziyette;

SİDNEY METRO VE TREN HATLARI

Metronun gidemediği yerlere de otobüsler işliyor. Otobüs duraklarının hepsinde o hattan geçen otobüslerin listesi, güzergahı ve otobüsün geçeceği saat yazılı. Gerçekten de saatinde geliyor, test edilip onaylanmıştır. Merkezde de tramvay var ama ışıklarda çok durduğu için yavaş işliyor. Feribotlar ise çok sık ve çok kullanışlı.Tam dakikasında hiç aksamadan kalkıyor. Esasen tüm bu ulaşım vasıtalarında kredi kartı geçerli. Başka bir karta ihtiyaç duymadan kredi kartınızla bu araçların hepsine binebilirsiniz. Ancak pahalıya gelir.

TOPLU ULAŞIM KARTI : OPAL KART

Eğer cüz’i bir ücrete tüm taşıtlarda geçerli Opal Kart’ı alırsanız indirimli tarifelerden yararlanabilirsiniz. Belirli gün ve saatlerde Opal Kart’a oldukça önemli indirimler var. Örneğin pazar günleri ne kadar araca binerseniz binin toplam 2,80 AUD düşüyor karttan. Normalde bir araca binmek zaten bu fiyata.Opal Kart’ın genç ve çocuk ile yaşlılar ve engelliler için olanları da var. Sidney Havaalanı’ndan kent merkezine tren var. Havaalanında Opal Kart satılıyor.

Tabii şehri dolaşmak için elektrikli bisiklet ve elektrikli scooterlar da bir seçenek. Önceki yazımızda ( avustralyanin-genel-ozellikleri-aralik-2019-mart-2020-australian-general-speciality-dec-2019-march-2020 ) bunlardan bahsetmiştik. Sidney’in birçok noktasında bisiklet ve scooterları bulabilirsiniz. Bunlarda Opal Kart geçmiyor, kredi kartınız ile kullanabiliyorsunuz.

DARLİNG HARBOUR

Merkezin biraz dışına çıkalım artık. Circular Quay’in hemen batısındaki koya geçiyoruz; Darling Harrbour. Bu koya en kolay ulaşım, Circular Quay’den kalkan feribotlar. Bu koydaki iskelenin adı Barangaroo. Darling Harbour’da her türlü aktivite var. Sıralanmış lokantalar, kafeler, barlar… Hard Rock Cafe de burada. Dönme dolaba binip tüm manzarayı seyredebilirsiniz. Koyun sonunda deniz bisikletleri ve akülü tekneler var, çocukların eğlenebileceği. Vahşi Yaşam Hayvanat Bahçesi (Wild Life Zoo) burada. Ayrıca Sea Life Sydney Aquarium (Akvaryum) da burada. Köprünün karşısına geçince Deniz Müzesi (Sea Museum) de burada. Ayrıca Uluslararası Kongre Merkezi de Darling Harbour’da. Yeme-içme ve eğlence yerleri oldukça kaliteli. Her zaman olduğu gibi fotoğraflar ve video ile anlatalım;

 

DARLING HARBOUR’DA VAHŞİ YAŞAM (WILD LIFE) HAYVANAT BAHÇESİ

Biz vahşi yaşam denince yırtıcı hayvanlar bekliyoruz. “Wild” kelimesi birkaç anlama birden geliyor. Bir anlamı vahşi ama aslında “yaban” kelimesi daha doğru bir karşılık. Bu bakımdan “wild”, aynı zamanda doğal yaşam demek aslında. Bu anlam Avustralya’ya daha uygun oluyor, çünkü Avustralya’da büyük yırtıcı hayvan yok. En büyüğü “dingo” köpekleri. Ondan sonraki en önemli yırtıcı hayvan kediler. Kedi de Avustralya’nın doğal ortamında olmayan, Avrupa’dan getirilmiş bir tür. Sürüngen yırtıcıların (timsah gibi) doğal ortama bir zararları yok. Kıtada aslan, kaplan gibi yırtıcı olmayınca doğal yaşam daha rahat gelişmiş ve birçok türün soyu tükenmeden bugüne kadar gelebilmiş. Bu konuda en şanslı hayvanlardan biri “koala”lar. Okaliptüs ağaçlarının tepesinde yaşayan ve bu ağaçların yapraklarıyla beslenen koala, yaprakların yeterli enerjiyi sağlayamaması nedeniyle 24 saatin neredeyse 20 saatini uyuyarak geçiriyormuş. Bu keseli memeli Avustralya’nın endemik bir türü ve koruma altında.

Darling Harbour’da bulunan hayvanat bahçesi Avustralya’nın endemik türlerini barındırıyor. Bir hayvanat bahçesi daha var Sidney’de; Taronga Zoo. Teleferikle çıkılan ve güzel bir manzaraya sahip bu hayvanat bahçesindeki hayvanların endemik türleri barındırmak gibi bir özelliği yok.

Darling Harbour’daki “Wild Life Zoo” (Vahşi Yaşam Hayvanat Bahçesi) Avustralya’nın birçok önemli endemik hayvanını barındırdığı için önemli. Bunlar; Kanguru, Koala, Tazmanya Canavarı, Platypus, Emu, Cassowary Devekuşu ve Tuzlu Su Timsahı.

 

Genelde kapısında uzun kuyruklar olan bu hayvanat bahçesini rahatça gezebilmenin bir yolu “kahvaltılı tanıtım turu” almak. Biz de öyle yaptık,  Saat 07:00’de orada olup önce kahvaltıya alındık. Sonra, koalalar ile özel fotoğraflarımız çekildi. Devamında da rehberler eşliğinde rahat rahat gezdirildik. Saat 10:00’da bizim tur bittiğinde halka kapılar yeni açılıyordu ve dışarıda inanılmaz bir kuyruk vardı.

Sidney’in başkenti olduğu Yeni Güney Galler Eyaleti’nde koalalara dokunmaya izin verilmiyor. Uzaktan fotoğraflar çekilebiliyor. Queensland Eyaleti’nde ise fotoğraf çekilirken koalayı kucağınıza alabiliyorsunuz.  O fotoğrafları da Cairns yazımızda sizinle paylaşacağız. Gerçi 10 saniye sürüyor hepi topu, hemen kucağınızdan alıveriyorlar. Biraz dursaydı da sevseydik diyorsunuz ama uyumadığı zaman o kadar sınırlı olunca iki arada bir derede fotoğraflar çekilebiliyor ve sırada bekleyen çok kişi oluyor.

İşte kucağımıza bile alamadığımız müthiş tatlı koalalar;

Tabii Avustralya’nın olmazsa olmazları kangurular. Meğer ne kadar çok çeşit kanguru varmış… Küçüklerine “Wallaby” deniyor. Daha küçükleri ile Tazmanya’da tanıştık; “Pademelon”. Daha da küçükleri olan “Quokka”ları Perth’ten gittiğimiz Rottnest Adası’nda gördük. Avustralya’nın armasında bile yer alan kangurular oldukça uysal hayvanlar ama kendi aralarındaki boks karşılaşmaları bazen oldukça ilginç olabiliyor.

Avustralya armasında bulunan diğer hayvan “Emu” bir tür devekuşu. Emu da uysal bir hayvan. Elimizle besledik hayvanat bahçesinde;

Aslında Tazmanya’nın endemik türü olan Tazmanya Canavarı’nı, orada soyu tükense bile ana kıtada yaşatabilmek için Sidney’e getirmişler. Esas görüntüleri size Tazmanya yazımızda vereceğiz ama burada da alabildiğimiz görüntüleri paylaşalım;

Hayvanat bahçesinin kralı 4 metrelik boyuyla tuzlu su timsahı. Nehirlerin denizlere ulaştığı yerlerde yaşayan tuzlu su timsahının doğal yaşam yerleri Avustralya’nın kuzeyiymiş.

Avustralya’nın diğer endemik türü suda yaşayan “Platypus” ya da diğer adıyla “Ornitorenk”. Ördek gagalı ilginç bir hayvan;

Avustralya’nın büyük kertenkeleleri de oldukça ilginç hayvanlar. Bir de yeleli ya da yakalı denilen kertenkeleleri var ki Perth’te kocaman heykelini yapmışlar bu hayvanın.

Avustralya’da bir de yakışıklı devekuşları var; Cassowary. Southern Cassowary yani Güneyli Cassowary denilen bu kuş dünyanın en büyük ikinci kuşuymuş. Zamanında bir insana saldırıp ölümüne yol açtığı için tehlikeli bir tür sayılmakta. Bu nedenle demir parmaklıklar ardından ancak yem verilerek ilişki kurulan bu hayvanın çok zarif bir görünüşü ve tepeliği ile birlikte yakışıklı bir duruşu var;

Bir de güzeller güzeli renkleriyle Gökkuşağı Lorekeet papağanları (Rainbow Lorekeet) var hayvanat bahçesinde. Bu kuşları doğal yaşamda da görüp fotoğraflarını çekebildik. Canlı rengarenk görüntüsüne insan bakmaya doyamıyor.

FISH MARKET (BALIK VE DENİZ ÜRÜNLERİ PAZARI)

Darling Harbour’dan yürüme mesafesinde Sidney’in meşhur balık pazarı var. Deniz ürünleri cenneti burası. İnanılmaz zengin bir pazar. Ne ararsanız var. Okyanusun lezzetli ürünleri, midyeler, istakozlar, yengeçler, her türlü deniz böceği ve tabii tüm balık çeşitleri… Pazarın deniz kıyısında yemek alanı var. Marketten aldığınız pişirilmiş deniz ürünlerini orada yiyebiliyorsunuz. Market saat 07:00 ile 16:00 saatleri arasında çalışıyor. En kötü tarafı da bu, yani saat 16:00’da kapanması. Oysa akşam geç saate kadar açık olsa tadından yenmez buranın. Fotoğraflarda gördüğünüz etiketlerdeki rakamların son iki hanesi kuruş. Avustralya Doları o tarihte yaklaşık 4.-TL idi.

Balık Pazarı’nın deniz kıyısındaki yemek yeme alanı da çok hoşumuza gitti. Sidney’de yaşasak zamanımızın büyük bölümü burada geçerdi diye düşündük. 

 

AUBURN (TÜRK MAHALLESİ) VE GİMA SÜPERMARKET

Auburn, Sidney’de yaşayan Türklerin yoğun olarak yerleştikleri bir semt. Diğer Ortadoğu ülkelerinden (Suriye, Lübnan, Irak v.s.) gelenlerle birlikte Türk ağırlığı belki bıraz kırılmış ama bir süpermarket var ki sadece Türk ürünleri satıyor. Sucuğundan baklavasına, meyve suyundan çikolatasına kadar her şey Türk malı. Bizim beyaz peynirimiz, tulum peynirimiz, rakımız v.s., ne arasanız var. Sidney’in merkezinden metro ile 40 dakikada ulaşılabiliyor. Özlem gidermek için birebir. 

Auburn semti, birkaç Türk dükkanı, kebapçısı ve bu muhteşem süpermarketi ile bizim için önemli bir yer.

SİDNEY’DE YENİ YIL KUTLAMALARI

Her sene televizyonlardan dünyadaki yeni yıl kutlamalarını seyrederken, yeni yıla ilk giren Yeni Zelanda, sonra da Avustralya’da Sidney’deki gösterileri izleriz. Diğer Dünya başkentleri ile sıralama devam eder. Bunların arasında en güzellerinden biri her zaman Sidney’deki gösterilerdir. 2020 Yılbaşında Sidney’de olacağımıza göre bu güzelliği en yakından izleme fırsatına sahip olacağız diye düşündük. Gösterilerin izlenebilmesi için Belediye birçok park ve bahçeyi tahsis ediyor. Tabii aşırı talep olduğundan çok erken gidip yer tutmak gerekiyor. Biz de kumanyalarımızı hazırlayıp, güzel bir parkta pozisyon aldık. Tam 7 saat şenlik, festival, piknik havasında geceyarısının olmasını bekledik.

 

Önce saat 21:00’de çocuklar için havai fişek gösterileri başladı. Biz de çocuklar gibi şendik…

Saat 24:00’te başlayan gösteri ise gerçekten muhteşemdi.

Tabii ki bu güzel havai fişek gösterisi ancak video ile tam olarak anlatılabilir;

 

SİDNEY KÖRFEZİ’NİN GÜZELLİĞİ

Sidney Körfezi, bitmeyen güzelliklere sahip. Birbirinden güzel koylar, plajlar, adalar inanılmaz görüntülerle önünüzden teker teker geçiyor. İstanbul Boğazı’ndan sonra en etkileyici yer diyebiliriz. Bu görüntüleri izlemek için birçok gezi yaptık, feribotlara bindik, yelken yarışlarına katıldık ve şu anda hepsi sizin bir tık uzağınızda;

Önce Sidney Körfezi’ne dökülen Paramatta Nehri’nin derinliklerine kadar giden feribot gezimizin görüntüleri ile başlayalım;

Körfezin eşsiz manzaraları ile devam edelim;

Bu güzel körfezde yelken açabilmek ayrı bir keyif. Düşünün ki siz bu hayali kurarken, kızınız size bir doğumgünü hediyesi almış. Hediye Sidney Körfezi’nde yat yarışı. Bu yarışa katılan bir teknenin ekibinde yer alacaksınız. Bu muhteşem olayı birebir yaşayan birisi olarak ne kadar şanslı olduğumu kelimelerle anlatmak çok zor olduğu için gelsin fotoğraflar…

SİDNEY’İN PLAJLARI

Sidney’in gerek körfez içinde gerek körfez dışında birbirinden güzel plajları var. Plajlardaki tek sorun köpek balığı. Bazı plajlar köpek balığına karşı ağ gererek önlem almış. Bunlar en korunaklı plajlar. Bazıları o kadar büyük ki ağ germek olanaksız. Onlar da gerek havadan helikopterle izleniyor gerekse sahildeki cankurtaranlar yüksek kulübelerden sürekli gözlem halinde oluyorlar. Birçok plajın yanında deniz suyu doldurulan büyük havuzlar yapılmış. Bu havuzlar da rağbet görüyor. Yine de her yıl birkaç yüzücü ya da sörfçüyü köpek balıkları yaralıyor ya da öldürüyormuş.

Sidney plajlarının en ünlüsü Bondi Beach. Plajları anlatırken Bondi ve diğerleri diye bir ayırım yapıyorlar. Aslında Bondi gerçekten çok güzel ve hem sörfçüler için hem yüzmek isteyenler için hem de kıyısından Okyanus yürüyüşü yapmak isteyenler için çok güzel ve özel bir plaj. Merkezden metro ile 20 dakikada Bondi Junction istasyonuna geliyorsunuz. Buradan bağlantılı otobüsle 15 dakika sonra plajdasınız. Hem de aşağıdaki muhteşem plajda. Giriş ücreti yok, yer kapma derdi yok, şezlong ve şemsiye almak zorunlu değil, istersen kendi şezlong şemsiyeni bile getirebilirsin, ister havlunu atabilirsin, yerler şezlonglarla işgal edilmemiş. Duşlar ve tuvaletler ücretsiz ve tertemiz. İşte bütün mesele, böyle güzel yerlere halkın ulaşabilme ve buralardan yararlanabilme şansı. Yöneticiler tek bir şeyi düşünecek; Dar gelirli bir aile bu plaja kendi imkanları ile nasıl ulaşabilir, nasıl faydalanabilir? Tüm politikalarını bunun üzerine kuracak. Gerisi laf-ı güzaf. Ne kadar yol yaparsan yap, eğer bu tür yaşam olanaklarını halkına sağlayamıyorsan sınıfta kalmışsın demektir. Bu bakımlardan Avustralya sınıfı fersah fersah geçmiş durumda. Halkı mutlu ve yaşamdan keyif alıyor. Olanaklara dar gelirliler bile rahatlıkla ulaşıyor. 

Bondi Beach görüntüleri ile başlayalım o zaman;

Bondi Beach’in yanından başlayan “Coastal Walk” yani Kıyı Yürüyüşü 5 km.’lik güzel bir yol. Ben ancak 1,5 km.’sini yapabildim. Emine tamamını yapmak konusunda epey ısrar etti ama benca 1,5 km. yetti.

Bondi Beach’i videoyla da anlatmak istedik;

Sidney’in diğer plajları da aslında her biri ayrı güzel. Ama ayrı ayrı anlatmaya sayfalar yetmez. Fotoğrafları ile anlatmaya çalışalım;

KÖRFEZDEKİ COCKATOO (KOKATU) ADASI

Bu güzel körfezin ortasında bir ada var. Zamanında mahkumların yerleştirildiği, büyük bir hapishaneye sahip olan ada şu anda kamping ve otelleriyle bir tatil merkezi olmuş. Körfezin ortasındaki konumuyla, işleyen feribotlarla ve adaya sürekli gelen turistlerle oldukça canlı bir ada. Bu güzel ada Unesco Dünya Mirası olarak tescilli. Adada bir de marina ve küçük tekneler için karada katlı tekne barınağı bulunmaktadır. 

Adanın tepesinden güzel bir manzara olmakla birlikte, gittiğimizde kapalı olduğu için çıkamadık. Aşağıdaki fotoğraflarla yetinmek durumundasınız;

 

KÖRFEZİN EN GÜZEL KOYLARI

Körfezin içiçe geçmiş birbirinden güzel koyları arasında örnek olarak biz üç tanesini buraya aldık. Diğerleri de bunlardan pek farklı değil. Koyların en önemli özelliği, herkese açık park ve gezinti alanları, marinaları, kürek kulüpleri, yelken kulüpleri ile halkın kullanımına tamamen açık olması. halkın tamamı gelip bu koylardan teknesini indirip gezebiliyor, kano (kayak) kiralayıp gezebiliyor, kürek çekebiliyor. Hem de bunları, genelde 16:30-17:00 arası biten iş yaşamı nedeniyle ailece saatlerce yababiliyor. Mutlu ve huzurlu toplumlara dikkat edin, insanların kendilerine daha fazla zaman ayırabildiğini göreceksiniz. Biz dışarıdan gelenler için iş yaşamının akşam 16:30-17:00’de bitmesi ne kadar garip gelirse gelsin aslında çalışanlar için doğrusu bu. Onlar kendilerine daha fazla zaman ayırabiliyor ve bu sayede hem kendi huzur ve mutluluğu hem de aile birlikteliği çok daha kuvvetli oluyor. Huzurlu ve mutlu insanların iş verimliliğinin çok arttığını söylemeye bile gerek yok.

Rushcutters Koyu Sidney’in en önemli kuruluşlarından biri olan Sidney Yacht Kulübü’nü ve kulübe ait marinayı barındırmakta. Evet, Avustralya’daki genel yapılanma bu şekilde; Yacht kulüplerinin marinası var. Bizim için uzak kavramlar ama en doğru yöntem bu. Sydney Yacht Kulübü, dünyaca meşhur Sidney Hobart yat yarışlarını düzenleyen kulüp. Tabii bu yarışları Hobart Yacht Kulübü ile birlikte düzenliyorlar. Aynı şekilde Hobart Yacht Kulübü’nün de kendine ait marinası var. Hobart yazımızda o kulübün görüntülerini de paylaşacağız.

İşte Rushcutters Bay ve Sydney Yacht Club;

Körfezdeki bir diğer güzel koy ise Rose Bay;

Ve denizciler için önemli koylardan biri de Double Bay.

 

PALM BEACH

Sidney’in 45 km. kuzeyindeki bir yarımadanın ucunda muhteşem manzaralara sahip bir doğal güzellikler şenliği var. Burası Palm Beach. Hem çok güzel bir plaj hem bir milli park ve parkta yürüyüş rotaları var. Hem yemyeşil bir ormanın içinden geçiyorsunuz hem de masmavi bir atlasa tepeden bakıyorsunuz. Tırmandığınız tepede nostaljik bir deniz feneri sizi bekliyor. Şanssızlığımız, bu güzel yere gittiğimizde yangın alanlarına çok yaklaşmıştık ve her taraf duman kaplıydı. Etraf gri-sarı bir tabakayla kaplanmış, güneş zor gözüküyordu. Yürüyüşten döndüğümüzde arabamızın üstü küllerle doluydu. 

 

Palm Beach yolunda, yukarıdaki haritada görünen Bayview noktası ise apayrı güzelliklere sahip bir yer. Çok güzel iki tane marina da var burada. Önce buraya bir göz atalım;

Sonra Palm Beach’e geçelim;

SİDNEY’İN EN GÜZEL BÖLGELERİNDEN BİRİ; MANLY

Manly Sidney’in kuzeyinde bir yarımadada kurulmuş bir şık bir semt. Bu yarımada birçok plaja, nefis yerleşim bölgelerine ve plajlara sahip. Circular Quay’den kalkan hızlı feribotlar ile  20 dakikada ulaşılabiliyor. Karadan ulaşım Harbour Bridge’ten geçilerek ve yoğun trafiğe girilerek yapıldığından deniz yolu tercih sebebi. Sakinlerinin söylediğine göre bağımlılık yapan bir semt burası. Körfezin tam giriş noktasında olduğundan tüm gemiler, tekneler buradan geçmek zorunda. Görsel olarak muhteşem bir yer. Buyrun siz de izleyin;

Manly’nin birçok güzel plajından bir tanesi Freshwater Plajı. Bu plajın yanında da bir okyanus havuzu var. Her zaman çok sevilen ve dolu olan bu plajdan görüntüleri de verelim. Arkasından video ile görsel şölen devam ediyor.

 

SİDNEY ART GALLERY (SANAT GALERİSİ)

Son olarak size Sidney Sanat galerisi’nden bahsetmek istiyoruz. Çağdaş sanat ve Aborjinlerin geleneksel sanatlarını tanımak için güzel bir koleksiyona sahip.

Sidney’in birçok yerini dolaşmamıza rağmen 1,5 saat mesafedeki Blue Mountains’e çıkamadık. Önce yangınlar nedeniyle çıkılamıyordu. Duman çok etkileyici hale gelmişti. Sonra tekrar Sidney’e döndüğümüzde yağmurlar başlamıştı ve uygun hava durumunu yakalayamadık. Sanki biraz da özellikle gitmek için çaba sarf etmedik, bir şeyler eksik kalsın ki tekrar gitmemize sebep olsun. Gerçi Sidney o kadar güzel bir şehir ki yüreğimiz bizi oraya tekrar götürecek zaten. Tekrar görüşeceğiz Sidney…

 

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: