Yıllarca Afyon’un kıyısından kenarından geçip, dinlenme tesislerinde molalar verdik ama merkezi gezmeye hiç heveslenmemiştik. Bu kez özellikle Afyonkarahisar’ı listeye alarak yola çıktık. Meğer şimdiye kadar gezmemek ne büyük kayıpmış, resmen mest olduk! Köklü tarihiyle, zengin kültürüyle, dost canlısı insanlarıyla ve elbette müthiş mutfağıyla kesinlikle özel olarak gelinip gezilmeyi hak eden bir şehir. Bir şehir ki tam merkezinde bir kale, 600 yıllık şahaser camiler, hamamlar, mevlevihane, rengarenk restore edilmiş yüzyıllık ahşap evler, yüzyıldır aynı lezzeti sunan lokantalar, şifalı sular ve elbette Kurtuluş Savaşı destanının yazıldığı topraklar… “Anadolu’nun Kilidi” ünvanını sonuna kadar hak ediyor. Biz iki tam gün doya doya gezdik, gezdik ama lezzet duraklarımıza da ekledik 😜 Tekrar gelinecek yani. Artık Isparta sınırlarına geçebiliriz, yarın Keçiborlu; Bakalım güller açmış mı?

Açıklamalı fotoğraflar için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın;

Murat MORALI tarafından yayımlandı

Tüm gönderileri Murat MORALI ile görüntüle