Hobart-Tazmanya-Avustralya (12-15 Ocak 2020) (facebook paylaşımı)
Çoğumuz, Tazmanya Canavarı çizgi film karakteri sayesinde varlığını öğrendik. Biz haritada yerini bile güçlükle bulurken, Flemenk denizci Abel Tasman 1642’de adaya çıkıvermiş. Adaya özgü hayvanları, bitkileri ile birlikte 7.000 civarında da Aborijin nüfus varmış. Şöyle bir dolaşıp, bakındıktan sonra “bu topraklardan bir şey olmaz” demiş ve çekip gitmiş. Sonra İngilizler gelmiş, hakimiyetlerini ilan edip, azılı mahkumlarını yerleştirmişler. Gel zaman git zaman, beyaz adamın yazdığı “malum” senaryo oynanmış, göçler başlamış, endemik bir çok bitki ve hayvan yok olmuş, Aborijin nüfus tükenmiş, yeni bir düzen kurulmuş. İmaj düzeltmek için, mahkum sevkiyatına son verip, Abel Tasman’a ithafen Tasmanya ismi verilmiş. Charles Darwin’in daha sonraları evrim teorisini ileri süreceği “Türlerin Kökeni“ çalışmalarını yaptığı bu topraklarda, bir çok canlı yok olmuş.Bugün Tazmanya kaplanı yok mesala, şükür ki, canavarı, karınca yiyeni var! Bir şey olmaz denilen topraklar, tam bir turizm cenneti olmuş çıkmış. Rafine yerleşim yerleri, nefis plajları, limanları, UNESCO Dünya Mirası “Tazmanya Çayırları“ doğası ile şişkin cüzdanlı emeklilerin gözde yaşam yeri. Biz başkent Hobat’ta kalıp, çevresini gezdik. Sidney’den sonra en eski başkent. Hem kolonyal binaları, hem sevimli evleriyle, 200 bin nüfusun yaşadığı rüya gibi bir okyanus kenti. Güney Kutbu’ndan önceki son durak. Bir gün buradan kutup yolculuğuna da çıkma hayalleri kurarak tekrar anakıtaya dönüyoruz. Evet, siz bu paylaşıma bakarken biz üzüm bağlarıyla ünlü Adelaide’e uçuyoruz ✈️✈️✈️
Açıklamalı fotoğraflar için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın;