İçeriğe geç

Cape Town – Güney Afrika (7-13 Şubat 2019) (facebook paylaşımı)

Seyahat etmenin güzel yönlerinden biri de, kendi yaşam gerçeklerinin ve konfor alanının dışına çıkıp, dünyanın diğer köşelerindeki hayat mücadelelerine yerinde tanıklık etmek, bize uzak sorunlarla yüzleşmek olsa gerek. Desmond Tutu, Güney Afrika’daki etnik karışımı tanımlamak için “Gökkuşağı Ülkesi” demiş; Afrikalı, melez, Hintli, Malay, beyaz, müslüman v.s… 15. yüzyılın sonuna doğru Avrupalı kâşiflerin gelmesiyle oluşmaya başlar bu gökkuşağı. Baharat ticaretini daha iyi yapabilmek için yerleşir Avrupalı beyazlar, çalıştırmak için Hindistan ve Malezya’dan müslüman köleler getirilir ve sömürü düzeni başlar. Kendi cumhuriyetlerini kurarak sömürgeci devletleri gönderirler ama bu kez de ırk ayrımcılığı (apartheid) dönemi başlayacaktır. 1990’da Nelson Mandela’nın serbest bırakılması, ırk ayrımına son verilmesi ve o günden bu yana yaralarını sarmaya çalışan bir toplum. Bir haftadır Güney Afrika’nın yasama başkenti Cape Town’dayız. Köşe bucak her yerini gezdik sayılır. Detaylar aşağıda fotoğraflarla birlikte. Yarın Cape Town’dan ayrılıp, Hint Okyanusu kıyı şeridi boyunca 4 gün sürecek “Garden Route”a çıkıyoruz…🚘
Bu arada, Facebook’un azizliği, konum yanlış çıkıyor!!! Düzeltemiyoruz da, elbette Güney Afrika’dayız 😁🇿🇦🇿🇦

Açıklamalı fotoğraflar için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın;

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: