STOKHOLM – İSVEÇ (23-26 Nisan 2009)
Stockholm, yaşanması en rahat kentlerden biri. Kentin her tarafında ücretsiz bisikletler var. Bir Euro koyduğunuzda bisikletleri bağlayan zincir çözülüyor ve bir tanesini alıyorsunuz. İstediğiniz kadar kullanın bisikleti ve kentin her tarafında bulunan bisiklet park yerlerine getirip bırakın. Zinciri taktığınızda 1 Euro’nuzu geri veriyor. Yani şehrin her tarafına ücretsiz ulaşım bu şekilde mümkün. Çok yoğun bir trafik yok. Gürültü desen hiç yok.
Kentte her şey engelliler düşünülerek yapılmış. Bizde daha yeni başlayan otobüslere düzenek, rampa gibi uygulamalar, 2009 yılında Stockholm’de her otobüste vardı. Rampasız bir bina girişi yok. Dolayısıyla tekerlekli sandalyeli insanlar sokaklarda rahatça dolaşıyorlar. Arabalar kaldırımları işgal etmiyor, bisiklet yollarına park etmiyor. Herkeste standart olan; başkasına saygılı davranış.
WASA Müzesi’ni mutlaka gezin. Wasa, 1650 yılında yapılan geminin ismi. Denize indirildiğinde bir ağırlık hatasından dolayı, indirildiği yerde batmış. Yüzyıllarca denizin dibinde kalan kemi 1900’lü yıllarda çıkarılıp olduğu gibi müzeye alınmış. Üstü kapalı bir müzede sergileniyor bu gemi ve tabii her şeyi ile orjinal. 1650 yılından çıkıp gelmiş bir misafir. Hiçbir şeyi bozulmamış. İsveçliler gözü gibi bakıyor bu gemiye.
İsveç, özgürlüklerin ve uygarlığın ülkesi. Sokak ortasında eylem yapan Sri Lanka’lılara kimse dokunmuyor. Kendilerine güvenleri de epey fazla.
Stockholm çok büyük ve önemli bir liman kenti. Kentin içinde bol miktarda park ve yürüyüş alanları mevcut. Bisikletle her yerini gezebilirsiniz. Son derece güvenli.
Yiyecek fiyatları ucuz değil ama Londra kadar pahalı da değil. Havyarın fiyatına inanamayacaksınız. Otelde kahvaltıdaki açık büfede tüp şeklinde havyarlardan istediğiniz kadar alabilirsiniz.
Konaklama için eski kent merkezini tercih ederseniz her yere yakın olursunuz. her kesime hitap eden konaklama tercihleri mevcut. Gidecek olanların çok beğeneceklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
