Dün Verona’ya geldik. Tabii karavanla ilk kez Avrupa’ya çıktığımız için, insan biraz tedirgin oluyor; nerede kalacağız, kamp şehre uzak mı, yer var mı, duş vs vs.. Karavancı dostlarımız, merak etmeyin Avrupa’da karavancılar için her şey düşünülmüş demişlerdi ama insan yine de gözüyle görmeden-yaşamadan tahayyül edemiyor. Vededik’in etrafı onlarca karavan kamp alanı ile doluydu. Bizdeki birinci sınıf tatil köylerinden daha rafine, yemyeşil, yüzme havuzları, çocuk oyun parkları, yemek pişirme-bulaşık yıkama alanları duşlar tuvaletler tertemiz, karavanların her türlü ihtiyacı karşılanıyor. Şehir merkezine ulaşımınızı bile karşılıyorlar. Hadi orası Venedik dedik, geldik 200.000 nüfuslu ufacık Verona’ya, kamp da çok ama bu kez karavan özel park alanındayız. Burada da şehir haritasına kadar her şeyini düşünüp tüm ihtiyacını karşılıyorlar. Meğer devlet insanını düşünebilirmiş, meğer devlet vatandaşının rahatı, huzuru, mutluluğu, yaşamdan keyif alması için çalışabilirmiş, meğer devlet kendini halkından korumak için değil, halkına hizmet için varmış!!! Kendi ülkeni düşünüp içini dağlıyorsun tabii. Neyse, Verona fotoğrafları aşağıda. Shakespeare’in Romeo-Juliet’inden bildiğimiz, M.Ö. beşyüzlü yıllarda kurulmuş Unesco Dünya Mirası güzel-vakur şehir Verona. Biz burdan şimdi Garda gölüne geçiyoruz. Trafikte yine yüzlerce karavan. İşimiz çok zooor, göl kenarındaki onlarca kampingten birini seçeceğiz artık 😁😁

Açıklamalı fotoğraflar için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın;

Açıklamalı fotoğraflar için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın;