Almanya’nın üçüncü büyük şehri Münih’teyiz. Münih, Bavyera eyaletinin de başkenti. İyi korunmuş tarihi şehir merkezlerine, modern mimarilerine, şehrin göbeğindeki büyük yeşil alanlarına, parklarına şapka çıkarttık. Ama en büyük puanı demokrasiyi ve hoşgörüyü içselleştirmelerine verdik. Dün Afrikalı sığınmacıların eylemi vardı. Yürüyüş yaptılar, pankart açtılar, slogan attılar.. Polis de oradaydı, ortamı gözlüyordu sadece, halkın güvenliğini ve evet eylemcinin de güvenliğini sağlamak için orada olduğunu hissettiriyordu. Bunlar bizim alışkın olmadığımız şeyler tabi. Bir başka alışkın olmadığımız şey mi? Objektif olarak günahıyla sevabıyla tarihine sahip çıkmak! Bugün Dachau toplama kampına gittik. Nazi Almanyası’nın ilk toplama kampı. Muhaliflerin ilk toplandığı kamp. İnsanlığın yüzkarası. 200 bin kurban, 41 bini gaz odalarında öldürülmüş. 2. Dünya Savaşı bittiğinde kamp yerle bir edilmiş. Ama sonra, Almanlar bu kampı aslına uygun olarak tekrar yapmışlar ve müze olarak açılmış. Girişte bir de belgesel izlettiriyorlar, soykırımı tüm çıplaklığıyla gösteren.

Geçmişle yüzleşmek… Faşizme karşı önemli bir duyarlılık.

Bu kadar Almanya yeter, yarın Avusturya’ya geçiyoruz artık.

Münih’in açıklamalı fotoğrafları için lütfen aşağıdaki bağlantıyı tıklayın;