7 mins read

DİYARBAKIR (4. Bölüm) 10-11 Ocak 2015

BEHRAM PAŞA CAMİİ’Nİ MUTLAKA GEZİN

Dengbej Evi’nden çıkarken Ahmet isimli bir dengbej bize Cemil Paşa Konağı’nı salık veriyor. Daracık sokaklardan bizi konağa götürüyor. Karşımıza hiç beklediğimiz büyüklükte bir konak çıkıyor. Aslında kent müzesi olarak hazırlanıyormuş ancak daha hizmete açılmamış. Bu nedenle içini gezemiyoruz ve dışarıdan fotoğraflıyoruz. Çok güzel bir konak. İki bölümden oluşuyor. At bağlama ve yemlik yerlerinden konaktaki yaşama kadar Ahmet İnce bize çok değerli bilgiler veriyor. Bir benzerini Beypazarı’nda gördüğümüz kapı yanında dönen yemek koyma yeri burada da var. Bayramlarda ve önemli günlerde konakta yapılan yemekler ihtiyaç sahiplerine bu şekilde dağıtılırmış. Dışarıdan gelen, kapı yanındaki dönen bu platforma kabını bırakıyor. İçerideki döndürüp kaba yiyecekleri koyuyor ve tekrar döndürdüğünde yiyecek dolu kap sahibinin önünde oluyor. Ne yiyecek alan ne de veren birbirlerini görmüyorlar. Toplumsal dayanışmanın güzel ve zarif bir örneği. Konak fotoğrafları için buraya tıklayın.

DSC05832
Behram Paşa camii’nin Muhteşem Kapısı
DSC05844
Behram Paşa Camii’nin Revakları
DSC05887
Behram Paşa Camii’nin İçi

Dönüşte Behram Paşa Camii açılmış, hatta namaz dahi kılınıyor. Hemen içeri giriyoruz. İznik çinileri mükemmel. Tüm duvarlarda yerden 1,5 metre yukarıya kadar döşeli bu güzelim çiniler. Ahmet Bey bize hiçbir dayanak veya sütun olmadan duran balkonu gösteriyor, mimari bir deha diyerek. Yukarı katta hazeranlı kadın bölümleri var. İçerisi de insanı oldukça etkiliyor. Camlardaki vitraylar mükemmel. Fakat ben kapıya hayran kalıyorum. Diyarbakır’a gelenlere bu camiiyi mutlaka gezmelerini salık veririrm. Gelemeyenler buraya tıklayarak camii hakkında fikir edinebilirler.

Ahmet Bey’e nezaketi ve misafirperverliği için teşekkür ederek ayrılıyoruz.

İÇKALE BAŞLIBAŞINA BİR TARİH

İçkale denilen yer aslında Diyarbakır’ın ilk kurulduğu yer. Amida Höyük’te kazılar devam ediyor ve ziyarete kapalı. İçkale’de bulunan Atatürk Köşkü, Jandarma Komutanlığı, Kolordu, Kilise, Adliye ve Cezaevi binaları müze olarak düzenleniyor ve çalışmalar devam ettiği için sadece dışarıdan fotoğraf çekmek için izin alarak girebiliyoruz. Bittiği zaman kent için büyük bir kazanım olacak.

İçkale’de Hz. Süleyman Camii bulunuyor. Bu camii ziyarete açık. Avluda 27 şehit sahabenin birkaçının mezarları bulunuyor. Camiinin minaresi epey uzun. Kapıda Kuran’dan ayetler okuyan çocuklar harçlık peşinde.

DSC05923
Eski Adliye Binası (İçkale)

KEÇİ BURCU’NDAN DİYARBAKIR MANZARASI

Yorulduk ve Ofis semtinde Ciğerci Muharrem’de hem açlık giderme, hem lezzet deneme, hem de yorgunluk giderme… Lezzetler mükemmel ama hava kararmadan Keçi Burcu’na çıkmamız lazım.

Taksiye atlayıp Mardin Kapı’ya, yani Keçi Burcu’na gidiyoruz. Taksiye bizi beklemesini, Hevsel Bahçeleri’ne, Gazi Köşkü’ne ve On Gözlü Köprü’ye de gideceğimizi söylüyoruz. Keçi Burcu’na çıkınca enfes bir manzara ile karşılaşıyoruz. Hemen burcun yanında kıvrılarak akan Dicle Nehri, kenarında Hevsel Bahçeleri ve biraz uzakta On Gözlü Köprü. Bütün güzellikler arz-ı endam ediyor. Burçta bir çay ocağı da var. Bu burca manzara fotoğrafı çekmek için sabah saatlerinde çıkmak lazımmış. Bu saatte ters ışıkta fazla fotoğraf çekemiyoruz.

DSC05978
Hevsel Bahçeleri
DSC05994
Keçi Burcu’ndan Diyarbakır Manzarası
DSC06040
On Gözlü Köprü

Gazi Köşkü de Erdebil Köşkü’ne yakın. Atatürk’ün kaldığı yatak odası ve kullandığı mutfak malzemeleri sergileniyor. Altı ok işli seramik fincanlar ilginç. Köşkün bahçesinde Diyarbakır’ın önemli kişilerinin büstleri yer alıyor. Atatürk Heykeli de pek güzel. Bahçedeki şahlanmış kır at heykeli bence çok başarılı bir heykel.

On Gözlü Köprü, oldukça geniş bir köprü. İki kamyon rahatlıkla yan yana geçer. 1065 yılında yapıldığı yazılı. Fotoğrafa oldukça estetik bir görüntü veriyor. Bol bol fotoğraf çekiyoruz.

Programa göre saat 16:00’da Arkeoloji Müzesi’nde olacağız. Taksicimiz birkaç kişiye sorarak bizi Büyükşehir Belediyesi’ne yakın bir yerdeki binanın önüne getirdi. Kapalı bir yer gibi görünüyor ama yine de sorduk, soruşturduk… Meğer müze yeni yerine taşınıyormuş ve taşınma tamamlanmadığı için yeni binada da henüz faaliyete girmemiş. Şansımız yokmuş, bir dahaki gelişimize artık diyoruz.

BIG CHEFS, SEN NELERE KADİRSİN?

Akşam erken indi Diyarbakır’a, hava karardı. Sıtkı Usta’da künefe molası, ardından merak ettiğimiz Big Chefs Restaurant.

DSC06078
Big Chefs Restaurant

Big Chefs’in sahibi, Diyarbakır Cizreli olan Gamze Cizreli, Türkiye’nin en büyük Big Chefs’ini burada açmış. İnanılmaz güzel bir restoran olmuş. Büyük bir havuzun ve şelalenin kenarında kurulu restoranın yazın açık havada çok keyifli olduğu kesin. Belediye tarafından kültür evi olarak planlanan bina daha sonra Big Chefs’e kiraya verilmiş. Çok da iyi yapılmış. Menüye Diyarbakır’a özel yemekler de eklenmiş.   Havuz ve şelale hiçbir restoranda olmayan bir ortam sağlıyor. İçerisi de çok güzel döşenmiş. Herkesi bu restoranı görmeye davet ediyoruz. Gündüz fotoğraflarını çekemediğime üzülüyorum. Big Chefs görüntüleri için buraya tıklayın.

GEZİNİN SONUNA GELDİK

Uçak saatimiz gelmek üzere. Taksi çağrılmasını rica ediyoruz. 10 dakika sonra taksi kapıda ve elveda Diyarbakır.

Bu gezimizde ne kadar çok şey öğrendiğimizi düşünüp kendimizi baya bir kazançlı hissediyoruz.

Gelmeden önce Diyarbakır’da ne bulacağımızı bilemiyorduk. Herkese hararetle tavsiye ediyoruz. Mutlaka gezin Diyarbakır’ı. Çok şey öğreneceksiniz ve tüm önyargılarınızdan kurtulacaksınız.

3 thoughts on “DİYARBAKIR (4. Bölüm) 10-11 Ocak 2015

Bir Cevap Yazın